Yüzyıllardır Müslümanlar için önemli bir değere sahip olan ve kaynağı bulunamayan suyun denizden 80 kilometre uzakta olmasına ve çevresinde başka hiçbir kuyu olmamasına rağmen yıllardır kurumaması, araştırmacıları şaşkına çeviriyor.
Sadece 1.5 metre derinliğindeki kuyudan hac mevsiminde milyonlarca hacı tüm su ihtiyacını karşılarken, su seviyesinde de hiçbir azalma olmuyorAçlığı gidermek için içenin açlığını, susuzluğunu gidermek için içenin de susuzluğunu gideren suyun esrarı bilim adamları tarafından inceleniyor. Avrupa’da laboratuarlarda yapılan araştırmalarda, zemzem suyunun çok az kükürt içerdiği tespit edildi.
Amerika’da yapılan test sonuçlarına göre ise zemzem, içinde mikroorganizma ve bakteri bulunmayan tek su olma özelliği taşıyor. WHO tarafından da zemzem, dünyanın en içilebilir ve sağlıklı sularından biri olarak açıkladı. Fakat diğer sulara göre çok daha besleyici ve mineral barındıran suyun kaynağı ise halen araştırma konusu.
Bilimadamlarının üzerinde çalışmalar yaptıgı suyun esrarı hala çözülemedi.
ZEMZEMİN TARİHÇESİ
Hz. İbrahim (a.s.), Cenab-ı Hakkın emri üzerine hanımı Hacer validemizi ve henüz süt emmekte olan oğlu Hz. İsmail’i bugünkü Zemzem kuyusunun bulunduğu yere bıraktı. O tarihte Mekke’de hiçbir insan yaşamıyordu. İçecek su da yoktu. Hz. İbrahim, hanımı ve oğlu için biraz hurma ve bir miktar da su bırakarak oradan ayrıldı. Yiyecek ve içeceğin bulunmadığı bu ıssız yerde kalmak Hz. Hacer’e çok zor geldi. Ancak, kendilerini oraya bırakmasını Hz. İbrahim’e Cenab-ı Hak emrettiğine göre düşünmek yersizdi. Çünkü, rızkı veren Allah elbette kendilerinin durumunu da görüyordu.
Bir müddet sonra Hz. İbrahim’in bıraktığı su bitti. Hz. İsmail ağlamaya, su istemeye başladı. Annesi ne yapacağını şaşırdı. Süt yok ki emzirsin, su yok ki içirsin. Hz. İsmail’in ağlamalarına daha fazla dayanamadı. Safa Tepesine çıktı. Birini görebilmek ümidiyle sağa sola baktı. Kimseyi göremeyince de Safa ile Merve arasında koşmaya başladı. Yedinci defa Merve’ye çıktığında bir ses işitti. Zemzem Kuyusunun yanında Hz. Cebrail’i gördü. Cebrail (a.s.) kanadıyla (bir rivayette ayağıyla) yeri kazıyordu. Nihayet su göründü. Hz. Hacer buna çok sevindi. Suyun aktığını görünce, “Dur, dur” manasında “Zem zem” dedi ve su akmasın diye önünü kesti, havuz gibi yaptı. Bir taraftan da testisini dolduruyordu. Suyu aldıkça yerinde kaynıyordu. Testisi dolduktan sonra sudan içti ve Hz. İsmail’i emzirmeye başladı. Bu arada Cebrail (a.s.), Hacer’e hitaben:
“Sakın, ‘Helak oluruz, zarara uğrarız’ diye korkmayın. İşte şurası Beytullah’ın (Kabe’nin) yeridir. O beyti şu çocukla babası yapacaktır. Muhakkak ki, Cenab-ı Hak o işin ehlini zayi etmez” dedi.(1)
İşte, Zemzem Kuyusunun ortaya çıkması bu şekilde oldu. Hz. Hacer suyun önünü kesmeseydi ve onu kendi halinde bıraksaydı, bu su bir ırmak olacaktı. Peygamberimiz (a.s.m.) bir hadislerinde bu hakikati şöyle beyan buyurur:
“Allah, İsmail’in annesi Hacer’e rahmet etsin. O, Zemzem’i kendi haline bıraksaydı veya avuçlamasaydı; muhakkak Zemzem akar, bir ırmak olurdu.” (2)
Zemzem, çok mübarek ve gıdalı bir sudur. Hz. Hacer ve Hz. İsmail, uzun müddet yemek yemeden bu suyla idare ettiler. Bir hadiste Peygamber Efendimiz Zemzem’in bu hususiyetine işaret etmiştir.(3)
Bir diğer hadiste de “Zemzem ne niyetle içilirse ona şifa olacağı” buyurulmuştur.(4)
Zemzemin ayakta içilmesi meselesine gelince:
İbni Abbas’tan (r.a.) gelen bir rivayette, Peygamberimizin, Zemzem suyunu ayakta olduğu halde içtiği rivayet edilir. İbni Abbas şöyle der: “Ben Resulullaha (a.s.m.) Zemzem ikram ettim, ayakta içti.”(5)
Bilindiği üzere Peygamberimiz bir hadislerinde ayakta su içmeyi yasaklamıştır.(6) Bu itibarla, hadis alimleri bu farklı rivayetleri birleştirmişlerdir. Sahih-i Müslim Şarihi Nevevi, bu iki farklı hadis hakkında şöyle der:
“Bu hadislerdeki yasaklama tenzihen mekruh şeklindedir. Ayakta su içmenin caiz olduğunu beyan içindir.” İmam Suyuti Hazretleri de, Peygamberimizin (a.s.m.), Zemzemi ayakta içmesini şöyle izah eder:
“Resul-i Ekremin (a.s.m.) Zemzemi ayakta içmesi, ayakta su içmenin caizliğini açıklama manasındadır.” Hanefi alimleri, İbni Abbas’ın rivayet ettiği hadise dayanarak Zemzemi ayakta içmenin müstehaplığına hükmetmişlerdir.
İŞTE ZEMZEM’İN BİLİM DÜNYASINI ŞAŞKINA ÇEVİREN ÖZELLİKLERİ
Zemzem Cennet pınarlarındandır.
Cenab-ı Hakkın İbrahim (a.s.)´a ikram ettiği bir nimettir.
Harem-i Şerif´deki Ayat-ı Beyyinat´dandır.
Hacıların muşahede ettikleri en büyük nimet ve menfaatlerdendir.
Yeryüzündeki en hayırlı sudur.
Hususiyle humma (sıtma)’ya şifadır.
Cibril-i Emin vasıtasıyla zuhur etmiştir.
Dünya devam ettiği müddetçe bu vasfı devam edecektir.
Yeryüzünde en mukaddes topraktan kaynayan sudur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´in kalb-i şerifinin defalarca yıkandığı sudur.
Rasulullah Efendimizin mübarek tükürüğü ile bereketlenen sudur.
Açları doyuran sudur.
Her derde devadır.
Baş ağrısını giderir.
Gözün görmesini ziyadeleştirir.
Ne niyetle içilirse ona devadır.
Ona bakmak ibadettir
Ondan içmek günahlara keffarettir.
Kaburgalarını gerdirinceye kadar içmek iman alameti ve nifaktan kurtulmaktır.
Misafire önce ikram edilir. Küçük çocuklara ikram etmek sünnettir.
Misafirlere ikram edilecek en güzel hediyedir.
Mekke’yi Mükerreme´den diğer beldelere taşınması sünnettir.
İçilmesi sünnettir.
Onunla abdest almak sünnettir.
İçmekte büyük sevap vardır.
Ne kadar içilir ve ne kadar taşınırsa taşınsın bitmez.
Bedene kuvvet verir.